MÜMSAD Dünya Gıda Günü’nde gıda güvenliği konusuna dikkat çekiyor:

“Kimseyi geride bırakmamalıyız”

 

16 Ekim Dünya Gıda Günü, bu yıl “Kimseyi Geride Bırakma” temasıyla kutlanıyor. Dünya Gıda Günü nedeniyle gıda israfına ve güvenli gıdaya erişim konularına dikkat çeken MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Dünya çapında üretilen gıdanın yaklaşık yüzde 14'ü hasattan sonra kaybolurken, tahminen yüzde 17'si de perakende ve tüketim düzeyinde israf ediliyor. Gıda kaybı ve israfı, toplam küresel sera gazlarının yüzde 8-10'unu oluşturuyor. Gıda israfını azaltmak için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız” diye konuştu.

 

16 Ekim Dünya Gıda günü, güvenli gıdaya erişim konusunu tekrar gündeme getirdi. Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı, Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, bu yıl “Kimseyi Geride Bırakma” teması ile kutlanan Dünya Gıda Günü’nde gıda güvenliği ve israfla mücadelenin önemine dikkat çekti.

 

“Biri geride kaldığında zincir kırılır”

“Gıda kriziyle yüz yüzeyken, bugünün anlamı ve var olan sorun ve sorumluluklarımıza karşı farkındalık yaratmak her geçen gün daha çok önem kazanıyor” diyen Ebru Akdağ, şunları söyledi: “FAO’nun açıklamasında duyurduğu gibi daha iyi bir dünya inşa etme yolunda ilerleme kaydetmiş olsak da çok fazla insan geride kaldı. Aslında, bugün gezegendeki herkesi beslemeye yetecek kadar gıda üretiliyor. Kimliğimiz veya yaşadığımız yer nedeniyle bazılarımız savunmasızız, ama gerçek şu ki hepimiz kırılganız. Biri geride kaldığında zincir kırılır. Bu sadece o kişinin hayatını değil, bizimkini de etkiler."

 

“Hedef, israfı azaltmak olmalı”

Gıda kriziyle mücadelede en önemli adımın israfın önüne geçmek olduğunu ifade eden Ebru Akdağ, şu bilgileri verdi: “Dünya gıdasının yaklaşık yüzde 14'ü hasattan sonra kayboluyor ve tahminen yüzde 17'si perakende ve tüketim düzeyinde israf ediliyor. Gıda kaybı ve israfı, toplam küresel sera gazlarının yüzde 8-10'unu oluşturuyor. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi, perakende ve tüketici seviyelerinde kişi başına düşen küresel gıda israfını yarıya indirmeyi ve üretim ve tedarik zincirleri boyunca gıda kayıplarını azaltmayı gerektiriyor. Dünya çapında tahminen 3,1 milyar insanın sağlıklı bir diyete erişimi yok ve yaklaşık 828 milyon insan aç kalıyor. Tüm bunlar, gıda kaybını ve israfını azaltmak için acilen harekete geçme ihtiyacı olduğu anlamına geliyor. Dünya nüfusu artmaya devam ederken, mücadelemiz nasıl daha fazla gıda yetiştireceğimizle ilgili olmamalı. Hedef gıda israfını ve kaybını azaltmak, sürdürülebilir ve besleyiciliği yüksek gıdalar üretmek olmalı.”

Gıda israfı konusunda her kesimin alabileceği etkili önlemler olduğunu ifade eden Ebru Akdağ, alışverişte ve evde yapılabilecekleri şöyle sıraladı: “Alışverişe listeyle çıkmak, sadece ihtiyaçlarımızı satın almak ve açken alışveriş yapmamak, gereksiz tüketimin önüne geçecektir. Etiket bilgilerini kontrol etmek, soğuk raf ürünlerini alışverişin sonuna bırakmak, porsiyonlarımızı küçültmek, gıdaları uygun koşullarda saklamak gibi uygulamalarla israfı azaltabiliriz.”

 

“Gıda güvenliğinde 113 ülke arasında 49’uncu sıradayız”

Gıda güvenliği konusuna da değinen Ebru Akdağ, The Economist dergisinin her yıl yayınladığı Küresel Gıda Güvenliği İndeksi’nin son raporuna göre, Türkiye’nin gıda güvenliği konusunda 113 ülke arasında 49’uncu sırada olduğunu hatırlattı. Akdağ, şunları söyledi: “Gıda güvenliği ile ilgili üzerinde durulması gereken önemli sorunlar var. Gıda israfını azaltmak için üzerimize düşeni yapmalıyız. Biz güçlü bir ülkeyiz. Çözüme yönelik yapıcı ve kalıcı adımlar atarak çözüme ulaşabiliriz. Tarımsal üretimin artırılması, gıda israfının azaltılmasıyla, sera gazı emisyonlarının düşürüp, arazi dönüşümü ve kirlilik yoluyla doğanın tahribatını yavaşlatabiliriz.